6 Ocak 2011 Perşembe

nerden nereye

buraya yazmaya başlıcağım zaman bi stress basıo beni. sanki harika şeyler yazmalıymışım, herkes bana hasta beni okuomuş gibi gelio. bu ikizler burcunun çok garip zellikleri var ya... erkeklerini bilmem ama kızları hakkaten garipler. hem küçük dağları ben yarattım edasında çenesine güvenir hemde kendinden asla hoşnut olmaz. şahsen ben tam bi ikizlerim. hangi özelleğini hangi siteye girip okusam -her gerizeka kız gibi- "aha aynıı ben" oluorum. ikizler kadını flörtözmüş mesela... ben kendimi maymun iştahlı veya elde etme manyağı olarak tanımlarken bunu öğrendim. demekki sorun bende değil burcumdaymış. hayır neyime güvenerek bunları döktüğümüde anlamıorum ama benim hiç açık yüreklilikle bunları konuşucak arkadaşım yok. sanırım bi şekilde birilerinin beni anladığını bilmek için... bütün kızlarında fesat, kıskanç, komplexli, pislik ve kaşar olduğunu düşünüorum. kişi kişiyi kendinden bilir tezindenmi...hayır!

lisedeyken böyle 8 kız penguenler gibi gezerdik... sevgilime yazanımı, kıyafetlerimi çalanımı, eşyalarıma darp uygulayanımı, dedikodudan beni yerin dibine sokanımı... ne ararsan vardı o grup bozması parazitsel yaşamda. ama ben bunu 9 sene sonra anladım. yuh ne salakmışsın diceksiniz ama son sene patlak verdi bu sürtüklerin hepsi. orta okul ve lisede cazgırın kaprislinin tekiydim.  ** olsam çekilmicek cinsten! ama gel görki bana üniversiteye geçince bi haller oldu ben böyle pısırık, anama küfredilse ayyyy yazık ne derdi var kim bilir dicek, kafasına vur ekmeğini al tadında kimlik bunalımı yaşayan bi ezik oldum. lise sona kadar spor ayakkabı bögh ögh diyen ben birden bembeyaz converseler giyip çimlere sürtmeye falan başladım. kenarlarını yırtıorum alındığının 2. günü falan... neyse işte tamda benim bu dönemimde o zamana kadar çok çektirmişim sanırımki hepsi birer birer patlattılar bombalarını. en sona bi tanesi kaldı ama oda uzakta olduğundan...uzakta olmasına rağmen bu zatı muhteremin eli her yere yeterdi. lisedeyken bi çok kez aynı çocuğa aşık olmuşluğumuz vadı ve bunu sorun etmezdik. geniş mezhepli gevşek zamanlarımıza o zamanlarki dostluk kazansın klişeside eklendiğinde böyle bi tepki çıkıodu ortaya.
son 2 senedir düzenli olarak belli dönemlerde belli bir amaç için bu yadigar arkadaşıma sulanan bi çocuk vardı. gel zaman git zaman çocuk istenmediğini anlayıp bundan uzaklaşıo ne hikmettirki tamda o dönemde ben çıkıorum karşısına. benim yadigardan bir haber  tabi çocuk. odaböyle balıklama atlayıp aşığım seviorum diyen ve ilk durakta inilecek cinsten biri... sürekli mıç mıç bi tip. bir ay direndim sonunda ulan 2 senedir kimse girmio hayatıma mal gibi geziniorum yeter dedim ve başladık... aman allah keşke başlamasaydım.. bi ay önce benim yadigarın sümük muamelesi bile yapmaya tenezzül etmediği bu çocuk birden ingiltere prensine dönüştüki gözünde beni arayıp s*çtı sıvadı. ben ayartmışım onuda kuyruk sallamasam gelmezmişte bilmem ne... ah o eziklik öyle bi sinmişki üstüme böle özür falan diliorum halbuki hakettiği şeyler çok başkaa... açıp ağzımı bi başlasam hık die kalıcak ama "yadigar" işte. kıyamadım... salaklığıma doymiim. bu gerizeka ben ne zaman birini beğensem gider sana yapıcam ayağına çocuğa yazar, bişey beğensem ben alamadan alır, arkadaşlarıyla tanıştırmaz, ... komplexlinin teki kısacası... hı benim hiç mi yok komplexim? dünya kadar var. en başta burnum mesela. patates kafa oyuncakların patlıcan şekilli burunlarını benden esinlenmişler sanki. gözlerim birbirine çok yakındır. yandan bakıldığında (burnum olmasa) böyle biri tavayla vurmuş gibi grünen bi yüze sahibim. ama kimsenin ekmeğiyle oynamıorum... ama kimide istesem elde ettim eninde sonunda. nitekim olmaz dediğim ilk durakta inilesi bu çocukcağız bütün herşeyimi çekerek bir senedir bana katlanıo.

nerden nereye geldim bilmiorum ama dnüp okuyamıcam. ilerde ekle-sil yaparım belki üşenmezsem. yoruldum şimdi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder